meme büyütme operasyonları

Meme Büyütme Operasyonları ile İlgili Detaylı Bilgiler

ABD’de yıllardır en fazla tercih edilen estetik cerrahi işlemi olan meme büyütmenin, Türkiye’de de son yıllarda oldukça yaygınlaştığını görmekteyiz.

Meme büyütme operasyonları öncesinde hastaların oldukça bilinçli olmaları ve özellikle birkaç önemli noktada doğru ve yeterli bilgi sahibi olmaları elzemdir. Bu yazımızda, meme büyütme operasyonları öncesinde hastalarımızın dikkat etmesi, ve bilgi sahibi olması gerektiğini düşündüğümüz önemli noktalara değindik.

Silikon Implant Mı? Yağ Transferi Mi?

Meme büyütme operasyonlarında tek yöntem, silikon implant uygulamaları değildir. Hastanın anatomik yapısına göre bazı durumlarda silikon implant uygulamaları tek yöntem olabilmekte iken, bazı durumlarda kişinin kendi vücudundan alınan yağların meme bölgesine transfer edilmesiyle de istenilen sonuca ulaşılabilir.

ClinicPlast cerrahları bu  transferleri, en son teknoloji olan VASER Liposuction metoduyla vücuttan aldıkları yağ ile herhangi bir ek işlem uygulamadan yapıyor. American Society of Plastic Surgeons (ASPS)’nin yayınladığı istatistiklere göre 2016 yılı itibariyle hastanın kendisinden elde edilen yağ ile transfer uygulamalarında yüzde 72 oranında artış görünüyor.

Ancak yağ transferi yönteminde transfer edilecek yağ miktarının sınırlı olması nedeniyle belirli bir oranda büyüme sağlanabilmektedir. Bu nedenle bu yöntem genellikle kontür düzenlemelerinde, ve daha az miktarda hacim gerektiği durunlarda tercih edilmelidir.

Bunun dışında hacimsiz memelerde, birçok durumda silikon implant uygulamaları tek yöntemdir. Unutulmamalıdır ki, özellikle estetik cerrahi uygulamalarında her birey tamamen eşsizdir, ve kişinin anatomik yapısı cerrahlar tarafından doğru bir şekilde ölçümlenerek hastaya en uygun prosedür uygulanmalıdır.

Dış görünüşte benzer fiziksel yapıya sahip iki hastada bile çeşitli nedenlerle farklı yöntemler uygulanabilir.

Silikon Implantlar ile Meme Sarkmaları Düzeltilmez

Meme büyütme operasyonlarıyla ilgili doğru bilinen yanlışlardan biri de bu operasyonun memedeki sarkmayı da gidereceği ve memenin dik bir görünüme kavuşacağı tezidir. Aslında duruma değişkenlik gösterebilmekle beraber meme hacminde artış, memedeki sarkmanın görünümünü kötüleştirebilir.

Meme sarkmasının düzeltilmesi, memenin dik ve doğru proporsiyonda olması için uygulanması gereken operasyon Mastopeksi (Meme Dikleştirme) ‘dir. Özellikle hamilelik geçiren, emzirme nedeniyle memesinde sarkma olan ve aynı zamanda daha hacimli bir meme istiyen hastalarda Meme Büyütme ve Mastopeksi operasyonları kombine bir şekilde tek seferde başarılı bir biçimde uygulanabilmektedir.

Gelecekte Bir Kez Daha Meme Ameliyatı Olma İhtimali Göz Önünde Bulundurulmalıdır

Çok sık karşılaşılan bir durum olmasa da, hastaların bazıları yıllar sonra daha büyük bir silikon implant ile değiştirmek için meme büyütme operasyonlarına tekrar başvurabilmektedir. Bu nedenle böyle bir talebe gereksinim olmaması için ve yeniden bir operasyona ihtiyaç duyulmaması için hastanın kararını netleştirmesi, ve doktoru ile tüm detayları konuşması oldukça önemlidir.

Meme Büyütme operasyonları öncesinde hasta doktor görüşmeleri oldukça önemlidir ve hastanın ameliyata kafasında en az ve mümkünse hiç soru işareti kalmadan gitmesi operasyon sonrası süreçte memnuniyet düzeyinin maksimum olması için çok ama çok önemlidir.

Meme Büyütme operasyonları sonrasında hastaların tekrar operasyon ihtiyacının olmasında bir diğer sebep, diğer tüm estetik cerrahi işlemlerde de olduğu gibi uygulamanın başarısız olmasıdır. Meme Büyütme operasyonları son derece deneyim ve vaka pratiği gerektiren çok önemli operasyonlardır.

Operasyonun başarısız uygulanması neticesinde en çok gözlemlenen sorunlar meme başlarında asimetri, meme konturunda asimetri ve meme boyutunda farklılıkların oluşabilmesidir. Bu tip problemleri minimize etmek ve operasyonun başarılı bir şekilde gerçekleşmesi ihtimalini maksimize etmek için, mutlaka vaka pratiği ve deneyimi yüksek gerekli akreditasyonlara sahip cerrahlar tercih edilmelidir.

Silikon Implantı Seçmek Düşündüğünüz Kadar Kolay Olmayabilir

Meme Büyütme ameliyatları öncesinde en önemli hususların başında uygulanacak  silikonun doğru seçimidir. Implantların, büyüklüklerine, şekillerine (yuvarlak – anatomik) ve yüzey özellikllerine (pürüzlü – düz) oluşturan ana maddeye göre bir çok türü kullanılmaktadır.

Yine implantlarla ilgili doğru bilinen yanlışlardan biri en iyi implantın anatomik olduğu görüşüdür.  Yazının başında belirttiğimiz gibi, hangi hastaya hangi silikon implantın uygulanacağı tamamen muayene sırasında ve hatta bazı durumlarda operasyon sırasında netlik kazanır.

Bir hastada anatomik implant son derece iyi sonuç verebilirken, bir diğer hastada anatomik implant memenin üst kısımlarında istenilen hacmin oluşamamasına sebebiyet verebilir ve bu da yuvarlak silikon implant ile daha iyi sonuç alınmasını sağlayabilir.

Kesi Yeri

Meme Büyütme ve diğer tüm meme estetiği ameliyatlarında uygulamanın yapıldığı yaranın yeri oldukça önemlidir. Bunun en birincil nedeni, doğru kesiler açarak memenin emzirme kabiliyetine zarar verilmemesinin amaçlanmasıdır. Bunun yanında estetik açıdan en uygun lokasyonun tercih edilmesi operasyonun başarısının önemli bir parçasıdır. Meme Büyütme operasyonlarında genellikle meme altından (sütyen alt bölgesi) 4 – 5 cm kesiler açılır ve implant bu açıklıktan yerleştirilir.

Operasyonun Ardından Memenin Son Formuna Gelmesi Biraz Zaman Alabilir

Operasyonun ardından hastaların gördüğü ilk görüntü genellikle memenin son ve gerçek görüntüsü değildir. Operasyon sonrasında oluşan şişlik ve morarmanın zamanla iyileşmesi ile meme gerçek formuna yavaş yavaş girer. Kesin sonuç ise ortalama 3 aylık bire süre içinde gözlemlenebilir.

Sigara ve Diğer Tütün Ürünlerini Kullanıyorsanız..

Eğer sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanıyorsanız operasyondan en az iki hafta öncesine kadar kullanmamanız gerekmektedir. Bir çok estetik cerrah bu kurala uymayan hastalarını ameliyat etmeyi red edebilir. Nikotin kan damarlarının daralmasına yol açarak, kan dolaşımını olumsuz yönde etkileyebilir. Ek olarak sigara ve tütün tüketimi dokulardaki oksijen miktarını etkileyerek iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir.